Pek çok kadın menopoza girmeden önce meme kanserine yakalanıyor ve uygulanan tedavilerin ne ölçüde adet kesilmesi (menopoza) yol açacağı konusu henüz hala araştırma konusudur.
Geçtiğimiz günlerde Paris’te yapılan Avrupa Onkoloji Birliği Toplantısı’nda da Fransız araştırmacılar bu konu ile ilgili önemli bir çalışma yayınladılar ve erken evre meme kanseri için koruyucu kemoterapi alan hastaların yaklaşık yarısının 4 yıllık takip süresi içinde adetten kesildiğini rapor ettiler.
Bu çalışmada metastaz yapmamış kanseri olan 12.000 hasta değerlendirildi ve bazıları 5 yıla kadar takip edildi. Çalışmanın amacı kemoterapiye bağlı yan etkilerin yaşam kalitesindeki değişikliklere olan etkisinin gözden geçirilmesi idi. Hastaların hepsinin 50 yaşından genç olması, tanı aldıklarında menopoza girmemiş olması ve kemoterapi almış olması şartı arandı.
Taranan 12.000 hasta içinde 1.676 hasta bu şartlara uymakta idi. Hastaların ortalama yaşı 42 iken, 1/3’ünün yaşı 34’ün de altındaydı. 1.676 hastanın 745’i tanıdan sonra 4 yıl takip edilme kayıtları bulunan hastaydı. Hastaların yaklaşık %91’i kemoterapi aldı, yine %75’ine hormon tedavisi verildi.
Sonuçlara göre tanıdan 1 yıl sonra adet kesilmesi rapor edilen hasta oranı %83, 4 yıllık takipleri tamamlanan 745 hastanın adet kesilme oranı ise %58 idi. Adetleri geri gelen kadınların çoğunun adetleri 1 ve 2. yıllar arasında geri geldi. Şüphesiz yaş önemli bir faktör, 34 yaşından genç olan hastalarda 1. yılın sonunda adetler %45 oranında geri gelirken 40 yaşın üstündeki hastalarda bu oran yalnızca %7 idi. 4 yılın sonunda bakıldığında 34 yaşın altında adetleri geri gelen hasta %78 iken 40 yaşın üstünde adetleri geri gelen hasta %26 idi.
Şüphesiz ki daha ileri yaşta kemoterapi almak ve uygulanan kemoterapi tipi adetlerin geri gelip gelmemesi ile ilintili ancak bunlara ek olarak hastaların zayıf olmaları da adetlerin geri gelmesini azaltan sebeplerden birisi olarak gözlendi.
Bu çalışmada dikkati çeken bir başka özellik de adetlerin geri gelmemesi yaşam kalitesini birebir etkileyen önemli sebeplerden birisi olarak ortaya çıktı. Bu hastalarda dikkat eksikliği, konsantrasyon bozukluğu, cinsel isteksizlik daha öne çıkan sıkıntılar olarak gözlendi.
Sonuç olarak 34 yaş altı hastanın adetlerinin geri gelme ihtimali %50, 35-40 yaş arası hastaların adetlerinin geri gelme ihtimali %30 olarak hesaplanabilir.