İki gündür size Avrupa Onkoloji Kongresindeki izlenimlerimi ve artık “kanser eşittir ölüm” demek olmadığını bu alanda çığır açan son gelişmeler, umut vaat eden tedaviler ışığında anlattım. Bugün, kanser farkındalığı bölümündeki son yazımı ise “kansersiz yaşam mümkün mü?” sorusuna ayırmak istiyorum. Daha en başından ne yiyelim ne içelim ne kadar hareket edelim de kansere yakalanma ihtimalimiz sıfır ya da sıfıra yakın olsun? Ve dahası erken teşhis neden önemli? Buyurunuz yanıtı.
OTOBÜSÜN ARKASINDAN
KOŞUN, MERDİVEN ÇIKIN
ONKOLOJI uzmanı Prof. Dr. Serdar Turhal, ABD’nin en büyük tıbbi uzmanlık kuruluşu olan American College of Physicians’ın 1923’ten beri verdiği “mastership” ustalık ödülüne layık görüldü bu yıl. Canı gönülden tebrik ediyorum hocamızı ve soruyorum: “Kanser, sadece ailesinde olanı değil genetikten yatkın olmayanı da yakalanıyor. Dış etkenlerin payı ne?” Çok önemli 2 tüyo veriyor Prof. Dr. Turhal:
1 ALKOLÜ HAYATININIZDAN ÇIKARIN
Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) verilerine göre dünyanın yaklaşık yarısı, yüzde 46’sı, alkol tüketiyor. Bu oran erkeklerde yüzde 54, kadınlarda yüzde 38. Ülkeler arasında farklılık gösterse de dünyada ortalama haftada 1 şişe şaraba denk gelecek miktarda içki tüketiliyor. Meme kanseri başta ağız, yutak, nefes borusu, yutma borusu (özofagus), kalın bağırsak ve karaciğer kanserleri direkt alkol ilintili kanser türleri. Mide ve pankreas kanserlerine ise alkolün ‘katkısı’ çok.
2 KADEH DE 4 KADEH DE AYNI
Bu kanserlerin yüzde 47’si günde 60 gr. (6 kadeh) ağır alkollü içki tüketen bireylerde görülürken, günde 20- 60 gr. (4 kadeh) tüketenlerde bu oran yüzde 29, sosyal (sınırlı) içici olarak tanımlanan ve 20 gr. (2 kadeh) tüketenlerde ise yüzde 14’tür. Yani şunu söylemek mümkün ki düşük miktarda alkol almak bile kanser riskini artırıyor.
Bir katkı da benden: Ünlü bilim dergisi Lancet’te 2021’de yayınlanan başka bir araştırmaya göre yılda en az 740 bin kişi alkol nedeniyle kansere yakalanmakta. Bu sebeple İrlanda ve Kanada içki şişelerinin üzerine tıpkı sigara paketlerinde olduğu gibi “zararlı” etiketi basıyor.
2 KISA SÜRELİDE OLSA YOĞUN AKTİVİTE ŞART
İngiliz Tıp Dergisi JAMA Oncology’de yayınlanan ve hareketleri/adımları kollarına takılan bir saat ile takip edilen, 22 bin 398 kişinin katıldığı başka bir çalışmadan örnek vereyim. Bu çalışmaya katılanların ortalama yaşı 62 ve yarısı kadın. 7 yıl takibin ardından bu kişilerin 2 bin 356’sının kansere yakalandığı ve bunların bin 84’ünde de fiziksel aktivitenin az olmasına bağlı kanserler olduğu tespit edildi. Çıkan sonuçlardan biri de şu: Bir dakikadan bile az sürse, günde birkaç kez yapılan yoğun fiziksel aktivite kanserden korunmada son derece önemli. Ne bu aktiviteler? Mesela durakta bekleyen ya da henüz kalkan otobüse yetişmek için koşmak… Yürüyen merdiven yerine 2-3 kat merdiven çıkmak.
TABANA KUVVET
Bu çalışmaya katılanlardaki yoğun fiziksel aktivitelerin yüzde 95’e yakını 1 dakika civarı sürmüş. Bir dakika ya da altı, kısa ama yoğun bu fiziksel aktivitelerin, günde 3-4 defa tekrarlanması halinde kanser riskinin göreceli olarak-yüzde 17 oranında- azaldığı tespit edişmiş. Az fiziksel aktiviteye bağlı kanserlerdeki gerileme oranı ise yüzde 28. Yani günde 1 dakika da olsa tekrarlanan, yoğun hareketler hiçbir şey yapmamaktan çok daha fay-dalı. Akdeniz usulü- sağlıklı beslenin, paketli gıdalardan, işlenmiş etten uzak durun.
Tütün ve tütün mamullerini kullanmayın.
Bol su için, iyi uyuyun ve kontrollerinizi aksatmayın.
3 TÜYO DA BENDEN
Akdeniz usulü- sağlıklı beslenin, paketli gıdalardan, işlenmiş etten uzak durun.
Tütün ve tütün mamullerini kullanmayın.
Bol su için, iyi uyuyun ve kontrollerinizi aksatmayın.
ERKEN TANI ÇOK KİŞİNİN HAYATINI KURTARIYOR
AYAĞIMIN tozu ile Batman’a geçtim. Vali Ekrem Canalp’in doktor eşi Ayten Canalp, İl Sağlık Müdürü Dr. Semih Canpolat’ın özellikle dezavantajlı bölgelerde yaşayan kadınlarda ‘farkındalık’ yaratmak üzere düzenlediği panele, PİKadın Kanserleri Derneği Başkanı Arzu Karataş ile katıldık. Doğu ve Güney Doğu illerimizde düzenlenen bu panelleri çok önemsiyoruz. Zira, buralarda meme başta kadın kanserleri neredeyse yüzde bir- iki oranında.
DOKTORA GİTMEKTEN ÇEKİNİYORLAR
“Ne güzel. Çok az” diye düşünmeyin. Tam tersi. Çünkü bölgede yaşayan kadınlar “ayıptır”, “kocam duyarsa”, “çocuktan/ ev işinden zaman yok” gibi bahaneler ile doktora gitmiyor. Mamografi, meme MR, smear testi gibi düzenli kontrollerini yaptırmıyorlar. Ve maalesef yakalanan kanserler de bu sebeple çoğunlukla son evre oluyor. O aşamadan sonra da ya tedavi çok zor oluyor ya da mümkün olmuyor. İşte bu sebeple erken tanı farkındalığı önemli. Bu arada panelin yapıldığı alana getirilen KETEM aracında yaklaşık 300 kadının ücretsiz testleri yapıldı. Erken tanı ve kendi kendine, elle muayyenin önemi de anlatıldı.
NURDAĞI KADINLARI UNUTULMADI
GAZIANTEP Büyükşehir Belediyesi de depremden en çok etkilenen bölgelerden; Nurdağı’nı unutmadı. KETEM’in mobil mamografi tarama aracında yüzlerce kadın ücretsiz taramadan geçirildi.
KETEM 81 İLDE
TÜRKIYE’de 81 ilde 244, KETEM- Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi var. ‘Erken teşhis hayat kurtarır’ prensibiyle meme, rahim ve bağırsak kanseri için ÜCRETSİZ taramalar yapılıyor.
HÜRRİYET GAZETESİ 3 KASIM CUMA GÜNÜ